Korku Deneyimi: Fear The Spotlight İncelemesi
Atarita sizin için inceledi! Editörlerimiz, her oyun incelemesine saatlerce emek harcıyor ve bilmeniz gereken tüm detayları objektif bir şekilde ele alıyor. Nasıl yaptığımızı merak ediyorsanız inceleme politikamıza göz atabilirsiniz.
Fear The Spotlight inceleme kopyası, Blumhouse Games tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.
Selamlar! Bugün korku türü tutkunlarının ilgisini çekebilecek bir oyunun derinliklerine dalacağız. Bu oyunu oynamak istemeseniz bile korku türüne aşina iseniz, en azından projenin varlığından haberdar olmak isteyebilirsiniz. Görselleriyle eski korku oyunlarının atmosferini yansıtan bu yapım, hayatta kalma-korku türü için kült bir örnek olma potansiyeline sahip mi? Gelin, Fear The Spotlight incelemesinin detaylarında bu sorunun yanıtını arayalım.
Blumhouse Productions’ın İlk Oyun Denemesi: Fear The Spotlight
Görünümü sizi yanıltmasın; bu oyuna bağımsız ya da düşük bütçeli bir yapım demek kesinlikle yanıltıcı olur! Yine de, oyunun iki kişi tarafından geliştirildiğini belirtmekte fayda var, bu da farklı bir deneyim sunuyor. Blumhouse’un film kısmındaki başarılı çalışmalarını göz önünde bulundurduğumuzda, hikayeye ve onun işlenişine büyük önem verdiklerini görebiliyoruz. Peki, bunu ne kadar başarmışlar? Gelin birlikte bakalım.
Fear The Spotlight, karakterimizin hoşlandığı kızla okula gizlice girmesiyle başlıyor. Vivian, günümüzde de haksız yere “farklı” damgası yiyen birisi. Daha utangaç, sevimli, kitap okumayı seven ve içine kapanık bir karakter. Onun tam zıttı olan gotik Amy ise daha açık sözlü, rahat ve gizemli bir yapıya sahip. Peki, bu iki kızın gecenin bir yarısı okulda ne işi var? İşte sorunun cevabı burada başlıyor!
Cadılar Bayramı yaklaşırken, karakterlerimiz korku dolu bir eğlence arayışında. Vivian, kütüphane görevlisi ve örnek bir öğrenci. Amy de Vivian’ın okulda belki de o anki tek yakın arkadaşı. Vivian, Amy’yi etkilemek için her şeyi yapmaya hazırdır. Amy’nin okültizmle ilgilendiğini fark eden Vivian, okulun kütüphanesinde bu ay okültizm temalı bir etkinlik düzenlemeye karar verir. Ve elbette, ruh çağırma tahtası, yani Ouija, bu etkinliğin vazgeçilmez unsurlarından biri! Cadılar Bayramı döneminde birileriyle yapabileceğiniz hem korkutucu hem de eğlenceli bir aktivite düşünseniz, aklınıza gelecek ilk şey budur. Dolayısıyla, aslında sadece biraz eğlenmek istiyorlar!
Amy’nin dolabında yanmış bir gül bulması, olayların seyrini değiştiriyor. Bu, bulundukları lisenin geçmişte bir yangın felaketi yaşadığı gerçeğiyle birleşince, Amy için bir işaret haline geliyor. Bu durum, ruh çağırma ritüelini okulda yapma isteğini doğuruyor ve Vivian da ona katılıyor. Amy’nin ilk deneyimi olacağına göre, bu ritüelin işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorlar. Vivian ise, Amy’nin peşinden gitmekten başka bir seçeneği yoktur. Hazırlıklar tamamlanır, mumlar yakılır ve ruh tahtasına geçilir… Serüven başlar.
Ruh Çağırma Tahtasıyla Uğraşmanın Sonuçları
Hayatta kalma-korku oyunlarının temel unsurlarından biri olan saldırı mekanizmalarının eksik olduğunu söyleyemeyiz. Bazı oyunlarda düşmanlarımıza karşı saldırı yapmamıza izin veren unsurlar bulunmazken, bu oyun da onlardan biri. Ancak belli bir can seviyemiz ve bulmacalar, hayatta kalma-korku türünün olmazsa olmazları. Oyun, eski görünüme sahip olması sebebiyle hareketlerin kütük olabileceği düşüncesine kapılabilirsiniz; ancak hareket akıcılığı kesinlikle başarılı. Oyun, keyifle başladı, aktı ve bitti. Fakat bu kadarla kalmayacağım; gelin, oyunun hayatta kalma unsurlarını ve oynanışını daha detaylı inceleyelim.
Oyundaki sağlık paneli, alıştığımızdan farklı çalışıyor. Can yerine, karakterimizin hasar alabileceği alanına odaklanıyor. Vivian, astım hastasıdır, bu nedenle envanter bölümümüzde ciğerlerinin durumu gözlemleniyor. Bulduğumuz astım ilaçları, ciğerlerimizin sağlığını toparlamamıza yardımcı oluyor. Bu durum, yalnızca düşmanlardan hasar aldığımızda etkileniyor. Hayatta kalma unsurları, oldukça ortalama bir seviyede; herhangi bir oyuncu, kolayca zorlanmadan deneyimleyebilir. İlk oyununuz bile olsa zorlanmadan ilerleyebilirsiniz. Ancak, orta sağlıkta oynamakta fayda var; atmosferin tadını çıkarabilmek için bu önemli.
Oyun, adım adım hikayeyi anlatma üzerine kurulu. Düşman çeşitliliği, bu doğrultuda ayarlanmış ve hikayeyle örtüşen sembolik bir şekilde sunulmuş. Çeşitlilik az, fakat tempo açısından yeterince aktiftir. Hareket eden düşmanlar, senaryonun ilerlemesiyle tetikleniyor ve bir anda karşımıza çıkıyor. Bazıları görünüp kaybolurken, bazıları mekansal döngüye girerek oyunun gerilimini sürdürüyor. Oyunun başlangıcında, kaçış yöntemini öğretmek amacıyla kamera sisteminden kaçmayı öğreniyoruz. Çoğunlukla, ortaya çıkan ışık alanından uzak durmalıyız.
Oyunun atmosferinin etkileyici olduğunu düşünüyorum. Eski görünüm, kesinlikle daha fazla gerilim katıyor. İlk bölümde kapıdan geçtikçe otomatik kayıt olmasına rağmen, özellikle karanlık ve geniş alanlara girdiğimde bir miktar daralma hissettim. Korku oyunlarında alan genişledikçe, içsel bir sıkışma hissi yaratıyor. Fakat, bu kadar büyük alan olmasına rağmen oyun neredeyse tamamen çizgisel ilerliyor. Yani, gideceğiniz yerler sınırlı ve karmaşa içinde aranacak objeler pek bulunmuyor. Genel olarak, bu oyunu rahatça oynanabilir kılan unsurlar var.
Küllerin Ardındaki Gizemli Hikaye
Eski görünümüne rağmen başarılı atmosferinden bahsetmişken, bunun görsel unsurlar kadar ses unsurlarına da dayandığını unutmamak lazım. Müzikler ve ses sanatçılarının tonlamaları, atmosferi büyük ölçüde etkiliyor. Eski bir yapıma uygun olarak modellenmiş olmasına rağmen, ses sanatçılarının performansları, sahneleri daha canlı ve gerçekçi hale getiriyor. Ancak bu, tamamen oyuncunun tercihine bağlı. Çok gerçekçi olmayan görsellerle oynamaya alıştığım için, bu tür detaylar benim için doğal geliyor olabilir.
“Bulmacalara değinmedin, onlar da mı kolay?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bu durumu objektif bir şekilde değerlendirmek zor; ancak, genel tecrübelerime dayanarak, bulmacaların ve bölüm sonu canavarı sekanslarının zorluğunun kişiden kişiye değiştiğini söyleyebilirim. Ben sık sık bulmaca içeren oyunlar oynayan biriyim; belki bu yüzden bana kolay gelmiştir. Ancak, zorluk ortalamanın üstünde değil. Oyun, kesinlikle hikaye ile bağlantılı; bazıları sembolik, bazıları doğrudan yorum içeren bulmacalardan oluşuyor. Bu aşamada da keyif aldım. Ayrıca, “vidayla açma” gibi etkileşimli unsurların oyunculara bırakılması, otomatik olmasındansa daha hoş bir deneyim sunuyor.
Hikaye detaylarına gelince, oyunun derinliğini daha iyi anlamak için çevredeki notları okumak gerekiyor. Yangın felaketinin yaşandığı döneme gitmemiz, aslında bu facianın sebeplerini ve nasıl gerçekleştiğini keşfetmemizi sağlıyor. Hikaye, tiyatro kulübündeki “Operadaki Hayalet” müzikalinin canlandırılacağı açıklamasıyla başlıyor. Popüler kız Heather, hem öğrencilerin hem de öğretmenin gözdesi. Ezik ve pek sevilmeyen Chrissy, Heather’ın dikkatini çekmek için her türlü zorbalığa maruz kalıyor. Bir gün Heather’ın havuza atlarken kayarak sakatlanmasıyla işler değişiyor; yedekte duran diğer kız başrolü kapıyor.
Hikayenin sonunda, “Operadaki Hayalet” müzikalini canlandıran ekibin, gerçekten de bu eserin bir versiyonunu yaşadığını anlıyoruz. Yangının nasıl çıkmış olabileceğini de tahmin etmek zor değil. Oyunun ikinci kısmında, bu sefer tüm yargılarımızı ve meraklarımızı gidermek için Amy olarak oynuyoruz. Vivian’ın aksine, daha cesur olan Amy, hoşlandığı kızla eğlenceli bir aktivite peşindedir. Ancak bu gecenin ne kadar özel olduğunu fark ettiğinde, kendisini bambaşka bir gerçeklikte buluyor ve büyük bir endişe yaşıyor. Amy, bilinçaltındaki yolculuğunda, bastırılmış korkularıyla yüzleşmek zorunda kalıyor.
İkinci bölüm, Amy’nin hikayesini, başına gelen olayları ve kendisini derinlemesine öğrenirken, daha dar ve zorlayıcı bir yolculuk sunuyor. Artık kapılar arası kayıt yok, düşmanın gezdiği alan daha kısıtlı ve bulmacalar daha sık. Amy’nin karakterini ve Vivian’la olan bağını daha iyi anlayarak, hikayeye kapılıp gitme fırsatını yakalıyorsunuz. Sonuç olarak, iki kızın gözünden bu hikayeyi öğrenmiş oluyoruz. Nihayetinde çözülmüş bir gizem, güçlenmiş bir bağ ve tamamlanmış bir hikaye ile noktayı koyuyoruz. Oyunun son sahnesi, birlikte korku filmi izlemeleri ile tatlı bir kapanış yapıyor. 5 saat içerisinde karakterlere ısınıp aralarındaki bağı beğenmek, oyunun keyfini artırıyor.